20 Eylül 2025 Cumartesi

2025 Interfresh Eurasia Fuar Açılış-Yılmaz Parlar

  

Türkiye’nin İhracat Vizyonuna İzmir’den Güçlü Bir Katkı

Tarım ve Gıdanın Kalbi İzmir’de Attı

 Türkiye’nin ihracat vizyonuna yön veren Türkiye’nin tarımsal gücünü dünyaya taşıyan ve her yıl sektörüne 200–250 milyon dolar katkı sağlayan Interfresh Eurasia 2025, İzmir’de görkemli bir açılışla, bu yıl altıncı kez kapılarını açtı.

İzmir’in ev sahipliğinde düzenlenen fuar, yalnızca bir ticaret buluşması değil, aynı zamanda tarım ve gıda sektörünün geleceğini şekillendiren uluslararası bir platform olarak öne çıktı.

Katılımcıların yoğun ilgisi, yabancı alım heyetlerinin yüksek sayısı ve fuarın profesyonel organizasyonuyla Interfresh Eurasia, yine beklentileri fazlasıyla karşıladı. Bu tablo, Türkiye’nin ihracat vizyonu açısından fuarın ne kadar kritik bir rol üstlendiğini bir kez daha ortaya koydu.

Kusursuz organizasyon, konaklama ve ulaşım hizmetlerindeki yüksek standart, fuarı adeta bir dünya markası haline getirdi. Katılımcılar yalnızca yeni iş birlikleri kurmakla kalmadı; gala gecesinde hem yorgunluklarını attı hem de unutulmaz bir sosyal buluşmaya imza attı.

Eski Ege Tv spikerlerinden Ayşegül Koç’un Sunuculuğu üstlendiği 18-20 Eylül 2025 tarihleri arasında İzmir Fuar Merkezinde gerçekleşen Interfresh Eurasia 2025 fuarda ki; Açılış konuşmaları birbirinden değerli olarak birikimli mesajlar verdi

Bay Fuar Murat Özer

Fuara imzasını atan isim, hiç kuşkusuz AntExpo A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer oldu. Katılımcılar arasında “Bay Fuar” olarak anılan Özer, titiz organizasyonuyla yine farkını ortaya koydu.

Murat Özer’den Stratejik Mesajlar

Organizasyonu gerçekleştiren AntExpo A.Ş. Genel Müdürü Murat Özer, yaşanan küresel zorluklara rağmen fuara yoğun katılım sağlandığını belirtti:

“Sektörün zirai don olaylarıyla sarsıldığı, ihracatçıların maliyet baskısı altında olduğu bir dönemdeyiz. Buna rağmen 70’in üzerinde ülkeden, aralarında zincir market temsilcilerinin de bulunduğu 1050 kişilik alım heyetini ağırlıyoruz. Katılım sayımız %10, yabancı alım heyeti sayımız %20 arttı. Amacımız, Türkiye ihracatına daha güçlü katkılar sunmak” dedi.

Özer, fuarın 2026’da da aynı tarihlerde İzmir’de devam edeceğini açıkladı.

Uluslararası Katılımın Güçlü Vurgusu

İzmir’in her zaman bir deniz şehri olarak KKTC’ye benzer özellikleri vardır

İnterfresh Eurasia Fuarı’nın Partner Ülkesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Interfresh Eurasia Fuarı’nın açılışına gönderdiği video mesajı gönderdi;

 “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin narenciye ürünleri ve diğer tarım ürünlerinin pazarlanmasını önemsiyorum. Anavatan Türkiye’de çeşitli sektörlerin büyümesinde ve tanıtımında, dünyayla bağlantılarının güçlenmesinde böylesi önemli organizasyonlar, KKTC’nin de bir bakıma tanıtılması ve uluslararası bağlantılar kurması bakımından fevkalade önemli olduğunu sizlerle paylaşırken Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine her zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sahip çıktıkları, KKTC’nin içinde bulunduğu koşullarda bizlerinde dünya pazarlarına açılabilmesi için yaptığınız katkıları önemsediğimi bir kez daha belirtip hepinize yürekten teşekkür etmek istiyorum.

İzmir’in her zaman bir deniz şehri olarak KKTC’ye benzer özellikleri vardır. Dolayısıyla İzmirle bağlantılarımızı artırmak istiyoruz. Gerek Ercan Havalimanı gerekse diğer yollarla İzmirle bağlarımızın artması ticaret, kültür, sanat her türlü faaliyetlerle aramızdaki münabetlerin artması önemli. Ama böylesi önemli bir fuarda KKTC’nin kurum ve kuruluşlarının yer alması fevkalade önemli ve kıymetlidir. KKTC Ekonomi Bakanımız Olgun Amcaoğlu, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası gibi kuruluşlarımızın, bizleri orada farklı sektörlerde temsil eden iş insanlarının çabalarını kutluyorum.”

Rakamlarla Büyük Başarı

Fuara bu yıl 70’in üzerinde ülkeden 1050 kişilik alım heyeti katıldı. Açılışta konuşan İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Türkiye’nin küresel ticaretten aldığı payın %1,07’ye yükseldiğini, tarım ürünleri ihracatında ise dünya genelinde %1,5’lik paya ulaştığını açıkladı.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye’nin yıllık 61 milyon ton yaş meyve sebze üretimi gerçekleştirdiğini ve ihracatının 6 milyar doları aştığını vurguladı. “Yaşanan doğal afetlere ve maliyet artışlarına rağmen Ege Bölgesi olarak ihracat rakamlarımızı koruyoruz” dedi.

Ege’nin Katkısı ve İhracatın Gücü

Uçak konuşmasında şunları ekledi:
“Çiftçilerimiz alın teriyle üretiyor, ihracatçımız büyük emeklerle dünya pazarına taşıyor. Böylece ülkemize yılda 6 milyar dolardan fazla döviz kazandırılıyor. Sadece Ege Bölgesi, ürünleri ve modern tesisleriyle 1,3 milyar dolar katkı sağlıyor. Hep birlikte Türk tarımını kalkındırmak için çalışıyoruz.”

Ege Bölgesi’nin 2024 ihracatının 43 milyar doları aştığını vurgulayan Uçak, İzmir’in mermer ve gelinlik fuarları gibi marka olmuş fuarlarına tarım alanında yeni bir yıldız eklediklerini söyledi.

Türkiye’nin Dayanıklı Ekonomisi

Kılıçkaya konuşmasında, küresel krizlere rağmen Türkiye’nin dimdik ayakta olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:

Türkiye ekonomisi 20 çeyrektir kesintisiz büyüyor. 2025’in ikinci çeyreğinde büyüme %4,8’e ulaştı. 2024 ihracatı 261,8 milyar dolara yükseldi. 2025’in ilk 8 ayında ihracat, %4,3 artışla 178 milyar dolar oldu.Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2002’de 3,7 milyar dolarken 2024’te 32,6 milyar dolara çıktı.

“Türkiye güvenilir ve sürdürülebilir bir gıda tedarikçisi olarak dünyada öne çıkıyor. Bu sağlam temel, 21. yüzyılın başarı hikâyesini yazmamızı sağlıyor” dedi.

Siyasetten Destek Mesajları

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Ege’den çıkan ürünlerin dünya sofralarına yolculuğunu anlattı. Kiraz ihracatının 55 milyon dolara ulaştığını, turşu ihracatının ise 320 milyon dolarla zirvede olduğunu belirtti. Ayrıca tarıma dayalı organize sanayi bölgelerinin Türk tarımını geleceğe taşıyacağını vurguladı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise fuarı, Ege’nin yükselen yıldızı olarak tanımladı: “İzmir, uluslararası ticarette büyük rakamlarla öne çıkan bir şehir. Interfresh Eurasia, gıda ve tarım sektörünün ayakta kalmasına katkı sağlayan çok değerli bir fuar. Bu yıl 70’in üzerinde ülkenin alım heyetiyle geldiğini görmek bizleri gururlandırdı.”

KKTC Ekonomi Bakanı Olgun Amcaoğlu

Partner ülke KKTC’nin Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, “Yüreğimiz Türkiye için çarpıyor” diyerek fuarın iki ülke arasındaki bağları güçlendirdiğini söyledi

Irak Bakanı Maruf’tan Tarihi Mesajlar

Fuarın açılışında en dikkat çeken konuşmayı ise Irak Kürdistan Bölgesi Bakanı Aydın Maruf yaptı. Maruf’un sözleri salonda uzun süre alkış aldı:

“Her şeyden önce, bu anlamlı fuarın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye Cumhuriyeti bizim için hiçbir zaman sadece bir komşu olmamıştır; adeta vatanımızın bir parçası gibidir. Ticaret, kültür, eğitim ve insani bağlarımız her geçen gün güçleniyor. Türkiye güçlü olduğunda, yalnızca kendi halkı değil; Irak, Ortadoğu ve tüm bölge güçleniyor. Bu fuar, ilişkilerimizin ne denli sağlam olduğunun en büyük göstergesidir. Bugün burada üreticiden ihracatçıya kadar herkes, kardeşlik bağlarımızı daha da pekiştiriyor. Eminim ki Interfresh Eurasia, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda barış ve refah adına da önemli bir kapı açacaktır.”

Maruf’un bu samimi ve stratejik mesajları, fuarın yalnızca ticari değil, diplomatik boyutunu da öne çıkardı.

Fuar Değil, Bir Ekosistem

Interfresh Eurasia 2025, bir fuardan çok daha fazlası olduğunu kanıtladı. Tarım üreticilerinden ihracatçılara, kadın kooperatiflerinden uluslararası alım heyetlerine kadar geniş bir kesimi buluşturan etkinlik, Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründe küresel ölçekteki iddiasını güçlendirdi.

Bu yılki başarı, İzmir’in “fuarlar kenti” unvanını daha da pekiştirirken; Interfresh Eurasia’nın gelecekte yalnızca ticaret değil, diplomasi ve kültürel iş birliklerinde de rol üstleneceğinin göstergesi oldu.

Gala ile Sosyal Buluşma

Fuarın iş dünyasına katkıları kadar sosyal yönü de büyük ilgi gördü. Düzenlenen gala gecesinde katılımcılar günün yorgunluğunu attı hem de yeni iş bağlantılarını sosyal atmosferde pekiştirdi.

İzmir’den Dünyaya

Interfresh Eurasia 2025, yalnızca bir fuar değil; Türkiye’nin tarım ve gıda ihracatında vizyonunu ortaya koyan uluslararası bir platform oldu. İzmir’in fuarlar kenti kimliği, bu organizasyonla bir kez daha tescillendi.

İzmir Konak Çankaya'da bulunan, 80 odalı 160 yatak kapasiteli yüzme havuzu spa center fitness centeri olan Konakladığımız 4 yıldızlı İzmir Ontur Otelde, misafirperver, güleryüzlü On büro müdürü Yetkin Başkurt, rezervasyon sorumlusu Tuğba Atıcı ve shift leader Fatma Kahraman tarafından kusursuz turizm hizmetleriyle karşılandık. İzmir’in yalnızca fuar değil, aynı zamanda turizmde de fark yaratan yüzünü görmek, Interfresh Eurasia’nın ne denli çok yönlü bir değer olduğunu bir kez daha kanıtladı.

yilmazparlar@yahoo.com

18 Mayıs 2025 Pazar

Czech Food Festival 2025-Yılmaz Parlar

  

Czech Food Festival 2025, İstanbul’da Elit Konuklarla Lezzet, Müzik ve Kültür Şölenine Dönüştü

Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Olga Hajflerová’nın ev sahipliğinde 16-17 Mayıs 2025 tarihlerinde gerçekleşen “Czech Food Festival”, İstanbul’un gözde mekanlarından Welldone Midpoint’te adeta kültürel bir rüya gibi yaşandı.

Çek Gastronomisi Sahnede Parladı

Çek Lezzetleri İstanbul’da Büyüledi

İki gün süren festivalde Çek mutfağının özgün lezzetleri, İstanbul’un seçkin davetlilerine sunuldu. Şnitzel’den gulaşa, geleneksel patates yemeklerinden tatlılara kadar uzanan geniş menü; görselliğiyle olduğu kadar damakta bıraktığı izlenimle de katılımcılardan tam not aldı.

Bohemya'nın Harika Bira Kültürü

Bira severlerinin favorisi Budweiser Budvar. Çek, dünya çapında ünlü bir bira kültürüne sahiptir. Bohemya bölgesinde üretilen biralar, uzun bir tarihe dayanan geleneksel üretim teknikleriyle ünlüdür.

Bir Festivalden Çok Daha Fazlası

 Kültürel Buluşma

Czech Food Festival” adıyla Lezzet Dolu Bir Şölene Ev Sahipliği Yaptı, Sadece bir gastronomi deneyimi değil, aynı zamanda bir dostluk ve kültür paylaşımı şöleni olan etkinlikte, Çek Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki kültürel bağlar güçlendirildi. Festival, iki ülke halkının ortak değerlerine ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkilerine adeta bir övgü niteliğindeydi.

Sanat, Müzik, Neşe Bir Arada

Etkinlikte sahne alan Çek Cumhuriyetden gelen özel orkestra, geceye unutulmaz melodilerle eşlik etti. Müzik eşliğinde dans eden konuklar, Çek biralarının ve geleneksel lezzetlerin tadını doyasıya çıkardı. İstanbul gecesine damga vuran atmosfer, “Avrupa’nın kalbinden İstanbul’a uzanan bir lezzet ve neşe rüzgarı” olarak hafızalara kazındı.

Festivale Özel İlgi

Konsolosluk üst düzey isimlerden, Tolga Çevik,  Rene Danoek ve Jakub Dluhosch, festival boyunca konuklarla birebir ilgilenerek dostane sohbetleriyle geceye ayrı bir değer kattı. Bu özel ilgiler, organizasyonun sıcaklığını artırdı ve katılımcılar tarafından büyük takdir topladı.

Çek Cumhuriyeti’nden Kültürel Zerafet

Başkonsolos Olga Hajflerová, organizasyonun başarısında kilit rol oynarken, İstanbul’un bu seçkin buluşmaya gösterdiği ilgi, karşılıklı kültürel alışverişin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi.

Czech Food Festıval 2025: Unutulmayacak Bir Lezzet Ve Kültür Hatırası

Gecenin sonunda, “İyi ki geldik” diyen misafirlerin memnuniyeti; festivalin sadece başarılı değil, aynı zamanda unutulmaz olduğunu kanıtladı.

yilmazparlar@yahoo.com

26 Nisan 2025 Cumartesi

Tarsus, Gastronomi Turizminin Yeni Rotası-Yılmaz Parlar

 Tarsus, Gastronomi Turizminin Yeni Rotası

Binlerce yıllık tarihiyle medeniyetlerin kesişme noktası olan Tarsus, yalnızca inanç turizmiyle değil, zengin gastronomisiyle de Türkiye'nin en güçlü destinasyon adaylarından biri olmaya devam ediyor.

Bu kadim kent, sokaklarına sinmiş baharat kokuları, taş fırınlardan yükselen dumanlar ve asırlık tariflerle gastronomi meraklılarını adeta büyülüyor. Biz de bu eşsiz lezzet yolculuğunu, Tarsus Gastronomi Merkezini ziyaret ederek tanık olduk.



Tarsus Gastronomi Merkezi, Tarihin ve Lezzetin Buluştuğu Nokta

Tarsus Gastronomi Merkezi, sadece bir yemek mekânı değil, aynı zamanda kentin kültürel dokusunu yaşatan bir destinasyon olarak öne çıkıyor.

Tarsus, tarihi ve gastronomik değerleriyle Türkiye’nin kültür turizmi haritasında giderek daha fazla yer ediniyor.

Tarsus Belediyesi, kentin kültürel mirasını gastronomi turizmiyle buluşturdu. Eski Siptilli Çarşısı, modern bir gastronomi merkezine dönüşerek yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline geldi.

Tarsustan Lezzet Molası, Gastronomi Merkezi İle Tarihi Çarşı Canlanıyor

Tarsus Belediyesi, 114 yıllık Siptilli Çarşısı'nı gastronomi merkezine dönüştürerek şehrin kültürel mirasını lezzet turizmiyle buluşturdu.

Tarsus Dış İlişkiler Sorumlusu Eyşan Büte'nin yabancı katılımcılara tercümanlık yaparak verdiği özet bilgilere göre;



Tarihi Mekan, Modern Lezzet Durağı

1910'larda meyve pazarı olarak hizmete açılan ve zamanla çok amaçlı bir çarşıya dönüşen Siptilli Çarşısı, 2024 yılında Başkan Ali Boltaç'ın öncülüğünde "Tarsus Gastronomi Merkezi" olarak yeniden doğdu. Tarsus'u kültür turizminin önemli bir merkezi haline getirme hedefiyle hayata geçirilen proje, kentin mutfak mirasını korurken turizme yeni bir soluk getiriyor.

Dünyanın En Prestijli FIJET’in prestijli " Turizm Altın Elma" ödülü, Tarsus’a takdim edilme programı dahilinde 22-24 Nisan 2025 tarihlerinde Tarsus’un kültürel ve turizm değerleri Yabancı ve yerli katılımcılara tanıtılma kapsamında Gastronomisi dolayısıyla Turizmide tanıtıldı.

Tarihi Çarşıdan Gastronomi Merkezine

1910’larda meyve pazarı olarak hizmet veren, zamanla farklı esnafların yer aldığı bir çarşıya dönüşen Siptilli Çarşısı, Tarsus Belediye Başkanı Dr. Ali Boltaç’ın vizyonuyla gastronomi merkezi oldu. 2024’te açılan Tarsus Gastronomi Merkezi, kentin mutfak kültürünü yaşatırken turizme de katkı sağlıyor.



Tarsus’un Lezzet Hazineleri Burada

Merkezde, Tarsus’a özgü yüksük çorbası, sarımsaklı köfte, şalgam, karakuş tatlısı ve humus gibi lezzetler ziyaretçilere sunuluyor. Lezzetleri beğenenler için ayrıca yemek atölyeleri düzenlenerek bu tatların nasıl yapıldığı öğretiliyor.

Başkan Boltaç, “Tarsus, Türkiye’nin Özetidir”

Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, Bizzat katılımcılarla ilgilenerek bilgiler aktardı. Yaptığı açıklamada, kentin kültürel zenginliğine vurgu yaparak, “Burada Arap, Türk, Levanten ve farklı inançların izleri var. Tarsus, Türkiye’nin bir özetidir” dedi.

Gastronomi merkezinin kentin turizm potansiyelini artırmak için önemli bir adım olduğunu belirten Boltaç, “Burada sadece yemek sunmuyoruz, aynı zamanda bu lezzetlerin nesilden nesile aktarılmasını sağlıyoruz.

Misafirlerimiz burada yöresel tatları öğrenerek kendi mutfaklarında deneyebiliyor” ifadelerini kullandı.



Hızlı Projelendirme, Kalıcı Etki

Başkan Boltaç, gastronomi merkezinin bir buçuk aylık bir çalışmayla hayata geçirildiğini belirterek, “Bina vardı ancak bu formatta değildi. Biz burayı Tarsus’un mutfak kültürünü yansıtan bir merkeze dönüştürdük” dedi.

Kültür ve Gastronomi Buluşması

Başkan Boltaç, "Tarsus binlerce yıllık kültür mozaiğinin izlerini taşıyor. Bu merkez, sadece yemek mekanı değil, aynı zamanda kültürümüzü yaşatan bir köprü görevi görüyor" ifadelerini kullandı.

Yatırımcılara Çağrı

Tarsus’un tarım, sanayi ve gastronomi alanında büyük potansiyel taşıdığını ifade eden Boltaç, yatırımcıları kente davet etti: “Tarsus’a yatırım yapmak isteyen herkese kapımız açık. Bu şehir, doğru yatırımlarla çok daha ileri gidecek.”



Tarsus Mutfağı, Geçmişten Geleceğe Uzanan Lezzetin Destanı

Gastronomi Turizm Derneği Başkanı Gürkan Boztepe ile yaptığımız özel söyleşide;

Gastronomi Turizm Derneği Başkanı Gürkan Boztepe; “Tarsus, Türkiye'nin saklı kalmış lezzet hazinesi



“Tarsus Mutfağı, Anlatılmaz... Tadılır.”

Gürkan Boztepe, Tarsus gastronomisini değerlendirdiği söyleşide, kelimelerin yetersiz kaldığını dile getiriyor:

“Tarsus mutfağı, Anadolu’nun zenginliğini Doğu Akdeniz'in bereketiyle harmanlayan bir cevher.

Her lokması tarih, her tarifi bir hikâyedir. Adana’nın ateşiyle, Hatay’ın aromasıyla ve Mersin’in deniz kokusuyla birleşen bu mutfak, Türkiye’nin gastronomi turizmine yön verecek potansiyele sahip.”



Lezzetlerin Arasında Kaybolmak

Tarsus’un gastronomi hazinesi yalnızca kebaplarla sınırlı değil. Humusundan sıkması böreğine, fındık lahmacundan cezeryesine, Fellah köftesinden Karsambaç’a uzanan geniş bir yelpazeye sahip. Boztepe, özellikle yöreye özgü yemeklerin doğallığına ve köylü kadınların el emeğine dikkat çekiyor:

“Tarsus’un köylerinde tandırda pişen ekmeklerin kokusu çocukluğumuza götürür. Bu koku, yalnızca bir lezzet değil; aynı zamanda aidiyettir, kimliktir. Ve bu da ziyaretçilere otantik bir deneyim sunar.”



Gastronomi Turizmi İçin Altın Değerinde Bir Kent

Tarsus’un yalnızca yerel halk için değil, uluslararası turistler için de bir cazibe merkezi olduğunu vurgulayan Boztepe, şu çarpıcı değerlendirmeyi yapıyor:

“Gastronomi turizmi, artık yalnızca yemek yeme turizmi değil; hikâye dinleme, üreticiyi tanıma, doğayla ve kültürle bütünleşme turizmi.

Tarsus bu bütünlüğü yüzde yüz karşılayan nadir yerlerden biri. Kültür rotaları, organik pazarlarda yapılacak atölyeler, kadın kooperatiflerinin desteklenmesiyle gastronomi burada bir sektörden çok daha fazlası olabilir.”



Stratejik Hamleler Bekleniyor

Boztepe, Tarsus’un bu potansiyelini daha ileri taşımak için yerel yönetimlerin, kalkınma ajanslarının ve özel sektörün ortak hareket etmesi gerektiğinin altını çiziyor:

“Tarsus’un tanıtım stratejileri gastronomi temelli kurgulanmalı. Coğrafi işaretli ürün sayısı artırılmalı, gastronomi festivalleri düzenlenmeli, yabancı şefler ve influencerlar davet edilerek uluslararası tanıtım yapılmalı.”



UNESCO Gastronomi Şehri Olabilir mi?

Tarsus’un zengin mutfak mirasının UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na aday olabilecek düzeyde olduğunu vurgulayan Boztepe, şu çağrıyı yapıyor:

“Gaziantep, Hatay gibi şehirler nasıl gastronomiyle dünya vitrinine çıktıysa, Tarsus da çıkabilir. Yeter ki bu lezzet mirası sahiplenilsin, markalaşma yoluna girilsin.”

yilmazparlar@yahoo.com

16 Eylül 2024 Pazartesi

Kadın Gücü ve Lezzetin Buluştuğu Nokta- 3. Bursa Gastronomi Festivali-Yılmaz Parlar

 Kadın Gücü ve Lezzetin Buluştuğu Nokta- 3. Bursa Gastronomi Festivali

Gastronomi Festivali: Kadınların Emeğiyle Hayat Bulan Geleneksel Lezzetler 

Zeyneli Hınkalı’dan Ballı Kuru Yemişli Meyve Tabağına: Festivalde Unutulmaz Tatlar

Kadın Kooperatiflerinin Gurur Günü: Bursa Gastronomi Festivali’nde Şahane Tatlar



3.Bursa Gastronomi Festivali, sadece tatları değil, kadın girişimcilerin başarı hikayelerini de ön plana çıkardı. Festival alanında birbirinden farklı kadın kooperatifleri ve dernekler, yerel ve uluslararası katılımcılarla buluşarak ürünlerini sergiledi.



Kadın Girişimciler Şov Yaptı

Festivalde, Doğanbey Toki Kadın Üretim İşletme Kooperatifi ve Umurbey Kadın Girişimciler Derneği'nin yanı sıra, Azerbaycan ve Ukrayna’dan gelen kadın girişimciler de stantlarıyla festivale renk kattı. Yerel ve uluslararası iş birliği bu yıl daha da ön plandaydı.



Zeyneli Hınkalı'nın Lezzetli Hikayesi

Zeyneliler Çalıkuşu Kadınlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, meşhur Zeyneli Hınkalı yemeğinin tanıtımını yaptı. Bu özel yemek, Reşat Gültekin'in ünlü Çalıkuşu romanında, gerçek bir karakter olan Feride’nin yaşadığı köyde pişiriliyor. Geleneksel lezzet, tadına bakanları etkiledi.



Fukara Keşkülü ve Tarihi Mekanlar

Hünkar Köşkü Sosyal Tesisleri'nde ise bir başka unutulmaz lezzet, Fukara Keşkülü, misafirlere tanıtıldı. Yiğitali Kadınlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nde yapılan kahvaltı ise güne mükemmel bir başlangıç sundu.



Yerel Ürünler Sahneye Çıktı

EskiKaraağaç Leylek Köyü'nde, kadın dernekleri tarafından hazırlanan yerel ürünler tadıldı. Ayrıca, Kardelen Kestane Şekeri fabrikası gezisi, Bursa’nın kestane şekeri kültürünü daha yakından tanıma fırsatı sundu.



Tarihin İzinde, Lezzet Dolu Bir Gezinti

607 yıllık tarihi İnkaya Çınarı'nın altında meyve tabağı ve ballı kuru yemişli yaz meyvelerinden oluşan tatlar tadıldı. Mudanya Sosyal Tesisleri'nde ise taptaze balık ve türevleri menüdeydi.



Kadın Kooperatifleri Başrolde

Bu yıl kadın kooperatifleri, festivalin başlıca kahramanları oldu. Kadın girişimcilerin sunduğu lezzetler hem damaklara hem de ruhlara hitap etti. Festivaldeki katılımcılar, mükemmel tatlardan ve etkinliklerin olağanüstü organizasyonundan övgüyle bahsetti.



yilmazparlar@yahoo.com

11 Eylül 2024 Çarşamba

Selim Yalın, Japon Mutfağı İyi Niyet Elçisi-Yılmaz Parlar

 Selim Yalın, Japon Mutfağı İyi Niyet Elçisi

Selim Yalın, SushiCo Kurucu Ortağına "Japon Mutfağı İyi Niyet Elçisi" Unvanı Verildi



Ataşehir’de Düzenlenen Özel Törenle Japon Mutfağına Katkıları Onurlandırıldı

İstanbul Ataşehir’de bulunan SushiCo Zen Restoran, prestijli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Japonya İstanbul Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen törende, SushiCo kurucu ortağı Selim Yalın'a “Japon Mutfağı İyi Niyet Elçisi” unvanı takdim edildi.



Japonya İstanbul Başkonsolos Koji Yakusho tarafından Selim Yalın’a plaketi ve belgeleri takdim edildi.

Bu onur, Japonya Tarım, Orman ve Balıkçılık Bakanlığı tarafından dünya genelinde Japon mutfağını tanıtan ve yaşatan profesyonellere verilen seçkin bir ödül niteliğinde. Yalın, Japon mutfağının Türkiye'de yaygınlaşmasına ve tanıtılmasına yaptığı katkılarla bu unvana layık görüldü.



Japon Mutfağına Dair Bir Misyon

Selim Yalın, SushiCo’nun kurucusu olarak, yıllardır Japon mutfağının inceliklerini Türk halkına tanıtmada önemli bir rol üstlendi. Japon mutfağına dair bilgisini ve tecrübesini Türkiye’deki yemek severlere sunarken, kültürler arası bir köprü görevi görmesiyle dikkat çekti. SushiCo’nun geniş şubeleri ve menüsüyle Japon mutfağını Türkiye genelinde yaygınlaştırmayı başardı.



Törende konuşan Japonya İstanbul Başkonsolosu, Selim Yalın’ın bu unvanı almasının, iki ülke arasındaki kültürel etkileşim ve gastronomi alanındaki iş birliğinin güçlenmesine büyük katkı sağladığını vurguladı. Yalın ise, Japon mutfağının inceliklerini ve felsefesini daha fazla kişiye ulaştırmanın, kendisi için bir yaşam misyonu olduğunu belirtti.



Gelecekteki Hedefler ve Yeni Projeler

Selim Yalın, törende yaptığı konuşmada SushiCo’nun gelecek vizyonuna da değindi. Yalın, Japon mutfağını daha geniş kitlelere tanıtmak adına hem yerel hem de uluslararası projeler üzerinde çalıştıklarını belirterek, Japon mutfağına dair eğitici etkinlikler ve yeni restoran açılışları planladıklarını ifade etti.

Bu unvan ile Selim Yalın, Japon mutfağını Türkiye'de temsil etmenin yanı sıra, uluslararası gastronomi alanında da önemli bir figür olma yolunda ilerliyor.



Japon Mutfağı İyi Niyet Elçiliği Nedir?

Japonya Tarım, Orman ve Balıkçılık Bakanlığı tarafından oluşturulan bu program, Japon mutfağını uluslararası alanda tanıtmak ve yaygınlaştırmak amacıyla seçkin şeflere ve restoran sahiplerine verilen bir unvan. Bu unvan, Japon mutfağının dünya genelinde korunması ve geliştirilmesi adına yapılan önemli çalışmaları ödüllendirmek için her yıl sınırlı sayıda profesyonele takdim ediliyor.

Selim Yalın’ın bu unvana layık görülmesi, Türkiye’de Japon mutfağının temsilciliğini daha da güçlendirirken, SushiCo’nun da sektördeki yerini sağlamlaştırıyor.

yilmazparlar@yahoo.com

11 Temmuz 2024 Perşembe

Mardin Sofrası, Lezzetin Adresi Mardin Mutfağı-Yılmaz Parlar

 Lezzetin Sırrı- İşkembe Dolması Nasıl Yapılır

Mardinli Girişimci Lezzet Sultanı, Mardin Yemekleriyle Lezzet Rüzgarı Estiriyor

Mardinli girişimci kadın Nevim Ölçenoğlu geleneksel Mardin yemeklerini özel müşterilere ve restoranlara sunarak adeta bir lezzet elçisi haline geldi.



"Lezzet Sultanı" olarak anılan Nevim Ölçenoğlu, mutfaktaki yeteneği ve girişimcilik ruhuyla büyük bir başarı hikayesi yazdı.

Nevim Ölçenoğlu’nun mutfağından çıkan yemekler, sadece Mardin'li olanları değil, herkes tarafından büyük beğeni topluyor.



Lezzetin Sırrı İşkembe Dolması

Nevim Ölçenoğlu’nun en favori yemeklerinden biri olan işkembe dolması, özel tarif ve taze malzemelerle hazırlanıyor. İşkembe dolması, Mardin'in eşsiz baharatlarıyla harmanlanarak adeta bir lezzet şöleni sunuyor. Bu özel yemek, birçok restoranın menüsünde yer almakla kalmayıp, özel müşteriler tarafından da sıkça tercih ediliyor.



Girişimcilik Yolculuğu

Nevim Ölçenoğlu’nun girişimcilik hikayesi, Mardin'in dar sokaklarında başlıyor. Küçük yaşlardan itibaren mutfağa olan ilgisi ve sevgisi, onu bu yola yönlendirmiş. İlk başlarda evde küçük çaplı üretim yaparken, zamanla talebin artmasıyla birlikte işini büyütme kararı almış. Şimdi ise Mardin'in en ünlü restoranlarına yemek tedarik ediyor ve özel müşterilere de hizmet veriyor.



Müşteri Memnuniyeti ve Başarı

Nevim Ölçenoğlu’nun müşterileri, onun yemeklerini överek bitiremiyor. Taze malzemeler kullanarak hazırladığı yemekler, Mardin'in otantik tatlarını en iyi şekilde yansıtıyor. Özellikle işkembe dolması, lezzeti ve sunumuyla adeta bir sanat eseri niteliğinde.



Gelecek Planları

Nevim Ölçenoğlu, gelecekte işini daha da büyütmeyi ve Mardin yemeklerini uluslararası arenada tanıtmayı hedefliyor. Şu anda  bir yemek atölyesi açmayı planlıyor ve burada hem yemek yapmayı öğretmeyi hem de Mardin'in lezzetlerini daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyor.



Nevim Ölçenoğlu’nun başarı hikayesi, girişimci kadınların neler başarabileceğinin en güzel örneklerinden biri. Onun azmi ve yeteneği, Mardin'in lezzetlerini tüm Türkiye'ye ve hatta dünyaya tanıtma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Mardinli Girişimci Kadın Nevim Ölçenoğlu, Yöresel Türk Mutfağını Tanıtma ve Yayma Misyonuyla Öne Çıkıyor

Nevim Ölçenoğlu'nun hikayesi, Mardin'in otantik tatlarını yaşatmanın yanı sıra, yöresel Türk mutfağını tanıtma ve yayma misyonunu başarıyla gerçekleştiren bir girişimci kadın olarak ilham veriyor.



Mardin Sofrası -Mardin mutfağı

Lezzet Deneyiminin Zirvesi Mardin mutfağı, zengin ve yöreselleriyle lezzet Türk mutfağının gözde noktalarından biridir. Mardin'in tarihi ve kültürel dokusunu yansıtan bu lezzetler, damakları şenleştirirken ruhları da besler.



Mardin yemekleri, geleneksel tariflerle hazırlanan ve özenle pişirilen lezzetlerdir.

Mardin yemekleri sadece lezzetleriyle değil, aynı zamanda özgün sunumlarıyla da dikkat çekiyor. Her birinin kendine özgü bir tarzı ve sunumu mevcuttur. Bu da Mardin yemeklerini diğer yöresel lezzetlerden ayıran özelliklerden biridir

Mardin yemekleri, sadece birer yemek değil, aynı zamanda bir kültür oluşumudur. Bu yemeklerin, yörelerin geçmişinden bugüne taşınan miraslar ve onun biri, kendi hikâyesini ve lezzetini barındırır. Bugün bile Mardin'in sokaklarında dolaşırken bu yemeklerin kokuları sizi karşılar.

Mardin sofrası, geniş bir yelpazede sunulan yemek seçenekleriyle ona zevke hitap eder. Et yemeklerinden sebze yemeklerine, tatlılardan mezelerine kadar pek çok seçenek bulunuyor.

İşkembe dolması, kaburga dolması, içli köfte, Süryani çöreği gibi Mardin yemekleri, yöresel lezzetler arasında önemli bir yere sahiptir. Bu yemekler, Mardin'in zengin mutfak kültürünün bir parçasıdır.

İçli köfte kıyma ve bulgurun muhteşem uyumunu hissettiren bir lezzet harikasıdır. Süryani çörek tatlı sevenlerin favorisi olan bir tatlı çeşididir.

Bu yemekler genellikle ailece toplanıp birlikte hazırlanır ve yenir. Bu sayede hem yemek kültürü yaşatılmış olur hem de birlikte vakit geçirme fırsatı yakalanır

Mardin sofrasında yer alan ve acılı humus gibi mezeler, ana yemeklerden önce damakları şenlendirilir.

Mardin'in meşhur yemekleri arasında bulunan ciğer kebabı, Zeytinyağlı biber dolması, cevizli biberin birleştirilmesi, içli köfte ve kuzu tandır gibi lezzetler, misafirlerinizi büyüleyecek kadar lezzetlidir. lezzet şölenidir.

Mardin'in meşhur tatlıları arasında bulunan kadayıf dolması, cevizli baklava ve irmik helvası gibi lezzetler, tatlı sevenlerin vazgeçilmezi olmuştur.

Mardin sofrasında sunulan yemeklerin hazırlanmasında kullanılan yöresel yöntemler ve baharatlar, lezzetleri benzersiz bir şekilde sunar. Zeytinyağı, nar ekşisi, sumak ve kekik gibi yöntemler, yemeklere özgü bir tat katar.

Mardin mutfağı, yemeklerin sunumunda da özenli bir yaklaşım benimser. Renkli tabaklar, şık sunumlar ve dekoratif detaylar, misafirlerin hayranlığını derinleştirir.

Mardin sofrası, aynı zamanda misafirperverlik ve paylaşımın simgesidir. Bol çeşitli yemekler, kalabalık sofralar ve keyifli sohbetler, Mardin'in sıcak ve samimi kültürünü yansıtır.

Mardin sofrası sadece bir yemek değil, bir kültür ve üretimin ta kendisidir. Bu eşsiz lezzet deneyimini yaşamak için Mardin Mutfağını keşfetmelisiniz.

yilmazparlar@yahoo.com